Hz. Muhammed (SAV) 40 yaşına geldiği zaman kendisinde bazı değişiklikler görülmeye başladı. Yanına azığını alıp Mekke yakınında Hira dağındaki mağaraya çekilir, burada yalnız başına günlerce kalır, kainatı yaratan allah'ın büyüklüğünü düşünürdü. Rüyada ne görürse gördükleri aynen çıkıyor. Kimsenin göremediği ve bilemediği birçok gerçekleri apaçık görüyordu. Bu durum altı ay kadar devam etti. Yüce Allah böylece O'nu terbiye ederek Peygamberliğe hazırlıyordu.
Hz. Muhammed (SAV) Miladi 610 yılının Ramazan ayında bir pazartesi gecesi yine Hira dağındaki mağaraya çekilmiş, bütün varlığı ile Allah'a yönelmişti. Bu sırada Cebrail (s.a.s.) kendisine göründü ve:
- Oku, dedi.
Hz. Muhammed (SAV): "Ben okuma bilmem dedi."
Cebrail ikinci defa "Oku" dedi Hz. Muhammed (SAV) yine "Ben okuma bilmem" dedi.
Cebrail (s.a.s.) üçüncü defa "Oku" deyince, Hz. Muhammed "Ne okuyayım" diye sordu. O zaman Cebrail (s.a.s.) Kur'an-ı Kerim'de Alak suresinin başında yer alan şu ayetleri bildirdi:
"Yaratan Rabbının adıyla oku,
O, insanı kan pıhtısından yarattı,
Oku, Rabbin nihayetsiz kerem sahibidir.
Kalemle yazmayı öğreten O'dur.
İnsana bilmediğini O öğretti."
Böylece Hz. Muhammed (SAV)'e ilk vahiy gelmiş, Kur'an ayetleri inmeye başlamıştı. Bundan sonra Melek kayboldu. Okunan ayetler Peygamberimizin kalbine yazılmış gibi kendisi de bunları okumaya başladı.
İlk vahyin ağırlığı, aldığı vazifenin büyüklüğü ve duyduğu sorumluluk duygusunun tesiriyle eve döndü. Başından geçenleri Hz. Hatice'ye anlattı. Hz. Hatice O'nu teselli ederek şöyle dedi:
"Müjdeler olsun! Sebat et. Hayatımı elinde bulunduran Allah'a yemin ederim ki sen bu ümmetin Peygamberi olacaksın, Yüce Allah seni asla bırakmaz. Çünkü sen akrabalık haklarına riayet edersin, sözünde doğrusun, güçlüklere dayanırsın, misafirleri ağırlarsın, felakete uğrayanların yardımına koşarsın. Böyle olan kulunu Allah yalnız bırakmaz."
Henüz hiç yorum eklenmemiş.