Allah Resulü (SAV) insanlara karşı çok şefkatli ve merhametliydi. Akrabalarını ve komşularını ziyaet eder, onlara şefkat gösterir, düşkünlere yardım eder ve misafirlere de ikram ederdi.
Hz. Muhammed, "Sana uyan müminlere (merhamet kanadını indir." Şuara Suresi 215. ayeti gereğince müminlere kol kanat gerer ve onların sorunlarıyla ilgilendirdi. Zulüm, haksızlık ve ahlaki çöküntüler ve hurafelerin yaygın olduğu bir dönemde inananların sıkıntıya düşmesi onu üzerdi. Ayette bu husus "Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir." Tevbe Suresi 128. ayet şeklinde ifade edilmektedir.
Allah Resulü, inandığı doğrultuda yaşamıştı. Yoksullara, zayıflara, güçsüzlere, hastalara daha fazla şefkat göstermiştir. Hayatı boyunca, "Öyleyse yetimi sakın ezme. El açıp isteyeni de sakın azarlama." Duha Suresi 9-10. ayetlerine uygun davranmıştır. Onun yaşamında, merhametli tavırlara dair örnekler çoktur.
Hz. Peygamber, sadece Müslümanların çocuklarına değil, tüm çocuklara büyük bir sevgi ve şefkat gösterirdi. Bir gün bir çocuğun öldüğünü görmüş ve çok üzülmüştü. Bunu görenler, "O, bir gayrimüslim çocuğudur." diyerek onu teselli etmeye çalıştılar. Allah Resulü buna karşılık, "Öyle de olsa bu çocuklar sizden daha masum ve günahsızdırlar." cevabını vermiştir.
Hz. Peygamber, savaş eserlerine insanlık tarihinde az rastlanan merhamet örneği göstermiştir. O, savaş eserlerine insanca davranılmasını istemiş ve kötü davranılmasını yasaklamıştır.