Allah'ın mesajını, kendi yaşamında uygulayarak en güzel biçimde anlaşılmasını sağlayan Hz. Muhammed (SAV), örnek bir insandır. O, dünyaya hak ve adaleti, sevgi ve saygıyı, barışı ve dostluğu bir dini değer olarak sunmuştur.
Hz. Peygamberi örnek almak; onun öğütlerine uygun davranmaktır. Bu ise öncelikle onu doğru anlamakla mümkündür. Uygulamalarının amacını ve özünü iyi kavramadan Hz. Muhammed'e benzemeye çalışmak, onu örnek almaktan ziyade taklit etmeye yol açar. Örnek almayı, Hz. Muhammed'in yalnızca içinde bulunduğu koşulların ve coğrafyanın bir gereği olarak yaptığı işlere indirgemek, onun bizlere vermek istediği mesaja uygun düşmez.
Peygamberimiz, ne kadar doğru anlaşılır ve örnek alınırsa Allah'ın mesajı da o denli doğru anlaşılmış ve hayata geçirilmiş olur. Melekler, hatasız oluşlarından ve insani özelliklere sahip olmayışlarından dolayı örnek alınamazlar. Bu yüzden Allah, Hz. Muhammed'i ve diğer peygamberleri, insanlar arasından seçmiş ve onların insani (beşeri) yönlerine özellikle vurgu yapmıştır.
Allah Resulü, daima kendisine vahyedilen kitaba bağlı kalmıştır. Kur'an'da bu konu şöyle dile getirilmiştir: "... Ben, sadece bana vahyolunana uyarım..." En'am Suresi 50. ayet.
Hz. Peygamber dini, dünya işlerinden uzak durma olarak anlamamıştır. O, diğer insanlar gibi yer içer, tedavi olur, evlenir, şakalaşır, dinlenir, dünyanın meşru nimet ve ziynetlerinden yararlanırdı.
Peygamberimiz, temel değerlerin korunması konusunda çok duyarlı idi. Toplumsal çöküntüye yol açan kötülüklere asla ödün vermezdi. Nitekim bir hadiste, "Sizden biri bir kötülük görürse, eğer gücü yetiyorsa, müdahale ederekkötülüğü gidermeye çalışsın. Buna da gücü yetmiyorsa içinden ona karşı bir rahatsızlık duysun. Bu kadarı, imanın en alt seviyesidir."
Resulullah ahlak açısından hayırlı insanı şöyle tanımlamıştır: "Müminler arasında imanca en olgun olanı, ahlakça en güzel olanıdır. En hayırlınız da ailesine hayırlı olandır." İnsanın ailesiyle olan ilişkileri çok önemlidir. Ailesine yardımcı olması ve onların sorunlarıylailgilenmesi, sorumluluğunun bir gereğidir. Hz. Peygamber, ailesiyle ve yakın akrabalarıyla ilgilenir ve onların sıkıntılarını gidermeye çaba harcardı.
Henüz hiç yorum eklenmemiş.